1900'lü yıllara damgasını vurmuş çantalardan biri herhalde Chanel 2.55. Çok enteresan geliyor, bazen bir kazağı üç beş ay giydikten sonra gözümüz alışıyor, bir süre giymemek istiyoruz, belki gözümüze demode gözükmeye başlıyor. Mağazalarda gördüğünüz hazır giyim ürünlerinin %99.99'unun kaderi budur. Bir de özel parçalar var, Chanel 2.55 gibi. Böyle bir başarıyı yakalamanın formülü nedir acaba? Tasarımın başarısı, şirketin pazarlama politikası, ürünün hikayesi, kullananların sadakati, ya da hepsi bir arada.
Aslında kaba bulabilirsiniz bu çantayı, sonuçta gözümüze güzel gözüken gözümüzün aşina olduğudur. Veya "ben bir çantaya 2000 dolar verecek kadar deli değilim" de diyebilirsiniz. Tabii 1960'lardan kalma Chanel çantaların satış fiyatından kat kat üstüne satıldığını görünce fikriniz değişebilir. Kısacası bu çantalar birçok kadın için bir arzu nesnesi olmuş durumda. Uzun süre de öyle kalacağa benziyor.
Hikayesi de ayrıca enteresan: Bu çantanın zincirleri, Coco Chanel'in yetimhane günlerinden kalma bir hatıra. Yetimhanede çalışan kadınların taşıdıkları anahtarlıkların üzerindeki zincirin aynısı. İçinin bordo kaplı olmasının sebebi yetimhanedeki öğrencilerin üniforma rengi. Kilidine de "mademoiselle lock" deniyor, Coco Chanel hiç evlenmediği için. 2.55 ise ilk satışa çıktığı ay ve yıl: Şubat 1955.
Benim favorim kırmızısı :)
Fotoğraflar: purseblog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder